1 Ağustos 2015 Cumartesi


Her şey, aşağıda okuyacağınız bir genç kızla bir delikanlı arasında geçen şu konuşma ile başladı...
- Adın ne?
- Nıcolas, arkadaşlarım bana Nick der. Nick Eichmann






Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım...

1957 sonbaharında  Ramsad  (MOSSAD başkanı)  Isse Harel  Frankfurt'tan garip bir mesaj aldı. Mesajı Nazi avcısı Bauer göndermekteydi. Eichmann'ın izini bulmuştu. 
Çalışmalar derhal başlar, fakat yanlışlıklar biri birini kovalar. Beceriksizlikler de üstüne eklenince Eichmann bulunamaz. Dosya kapatılır. Bauer çılgına döner.
Bir buçuk yıl kaybedilmiştir. İsrail'e gelir. Kızgınlığından Ramsad'la görüşmek istemez. Baş savcı Hayim Cohen'e gider. Hayim, Ramsad'la görüşür ve soruşturmayı yeniden açmaya onu ikna eder.  Çünkü  Bauer yeni bir istihbarat getirmiştir. Eichmann'ın Arjantin'deki kimliğini bulmuştur. Ricardo Klement.
Yetenekli ajanlar tekrar Arjantin yollarına düşerler. Çok geçmeden özel bir kurye Ramsad'ın masasına bir haber notu getirir.  Ramsad ok gibi fırlar. Doğruca Ben Gurion'un evine gider. İçeri girer girmez;
-Eichmann'ı Arjantin'de bulduk, der.
Ben Gurion tereddütsüz;
-Onu ölü veya diri buraya getirin emrini verir.
İnsan avı başlamıştır.
Ramsad Isser Harel 12 kişilk bir ekip kurdu. Ekiptekilerin çoğunun kollarında toplama kampı numaraları vardı. Ekibin diğer üyeleri ise,   ailelerini  o kamplarda kaybetmiş olanlardan seçilmişlerdi.  Herkesin Eichmann ile şahsi bir hesabı vardı. Ramsad, komutanlık görevini Mossad'ın olağanüstü ajanı Rafi Eitan'a verdi.  Yardımcı olarak kendisine  neredeyse bütün ailesini kamplarda kaybeden Zvi Malkin'i seçmişti. Bir başka üye Moshe Tavor idi. Eski bir İngiliz askeri olan Tavor, evvelce  Nazi avcıları olan " İntikamcı grubu"  ile de çalışmıştı ve yakaladığı bazı eski Nazileri elleri ile öldürdüğü hikayeleri anlatılırdı.  Yetenekli ressam ve sahte belge düzenlemekte bir dahi olan Shalom Danny de ekipteydi. Toplama kampından tuvalet kağıtlarını kullanarak hazırladığı sahte izin belgesiyle kurtulmuştu.  Efraim İlani müthiş fiziki gücünün yanı sıra çok yetenekli bir çilingirdi ve Arjantin'i yakinen tanımaktaydı. Ayrıca Dr.Yona Elian da grupta idi.
Ekibin önce öncüleri, daha sonrada geri kalanlar çok geçmeden Arjantin'e ulaşırlar.  Arabalar kiralandı, evler tutuldu. Kapan  hazırlanmaya başladı. 20 Mayıs'ta Arjantin, bağımsızlığının 150 nci yılını kutlayacaktı. Zamanın İsrail eğitim bakanı Abba Eban (geleceğin efsanevi dış işleri bakanı)  
11 Mayıs'ta Arjantin'e gidecekti. El-Al özel bir uçak tahsis etti. Standart ekibe ilaveten  iki ajan, pilot Zvi Tohar ve Arjantinli yer görevlilerinin yardımı olmaksızın aniden kalkış ihtimaline karşı uzman bir ekipte uçakta bulunacaktı. 
1 Mayıs günü operasyonu bizzat idare etmek için Ramsad'da Arjantin'e gelir. Günler çılgın bir faaliyetle geçer. Bu arada Eichmann devamlı gözetlenmektedir. Kiralanan  kuytu villalara yiyecekler ve diğer malzemeler depolanmaktadır. Plana göre Eichmann'ı 10 Mayıs'ta kaçıracaklar, 11 Mayıs'ta uçak gelecek ve 12 Mayıs'ta da  İsrail'e yola çıkılacaktır. Ancak son anda bir aksilik planı bozar. Arjantin dış işleri,  İsrail  heyeti'ne  lütfen 19 Mayıs'ta gelin der. İki alternatif söz konusudur. Ya kaçırıp 10 gün saklayacaklar ya da kaçırma işini 10 gün erteleyeceklerdir. Ramsad hemen kaçıralım der.  Çünkü ajanların yakalanma ihtimali çok yüksektir.
11 Mayıs akşamı kapan kurulur. Eichmann'ın evine giderken geçtiği karanlık sokağa iki araba park eder. Arabanın birinde 3 ajan vardır ve biraz gerilerde kalıp gözetleme görevi yapmaktadır. Diğer arabada arkada iki ajan oturmaktaydı. Diğer iki ajan da motor kapağını açmışlar sanki arabayı tamir ediyorlarmış gibi durmaktaydılar. Eichmann her zaman 19.45 de o noktada oluyordu.  Ama o  akşam gelmez. Emirler  saat 20.00 ye kadar gelmezse operasyonun iptal edilmesi yönünde idi. Ancak Rafi Eitan 20.30 a kadar beklemeyi göze aldı. 20.05 de bir karaltı sokağa girer. Yaklaşır. Gözetleme konumundaki araba birden farlarını yakar. Adamın gözleri kamaşır. Fakat yürümeye devam eder. Yolun kenarındaki bozulmuş arabanın yanına geldiğinde Zvi Malkin, adama döner ve;
-Momentito senor der.
Eichmann daha iyi görebilmek maksadıyla fenerini çıkartmak için elini cebine atar, gerisi şimşek hızı ile olur. Malkin adamın üstüne atlayıp bir anda onu yere indiriverdi.  Cebinden silah çıkaracağını zannetmişti. Diğer ajanlar da adamın üstüne atladılar. Birisi ağzını kapatırken birisi ayaklarını hareketsiz hale getiriyordu. Arabanın içine karga tulumba soktular. Arkaya yere döşemenin üstüne yatırdılar. Almanca konuşan bir ses    "kıpırdarsan, burada, şu anda ölürsün"   dedi. Eichmann   İsrailliler'in  elinde olduğunu anlamıştı. Herkes arabalara binmişti, derhal hareket edildi.
Bütün iş tamı tamına 30 saniye sürmüştü.
Becerikli eller hemen Eichmann'ın ellerini ve ayaklarını bağladılar. Bu arada iki el kıyafetlerinin altına süzüldü. Rafi Eytan adamın bedeninde yara izi arıyordu. Bir tane sol kolunun altında bir tane de göbeğinin sağ tarafında. Rafi ikisini de bulmuştu. Malkin'e dönüp başıyla onay işareti yaptı. Hiç birisi tam olarak kendinde değildi. Eichmann ellerinde idi. Eitan farkında olmadan Yahudi partizanların Nazi karşıtı marşını mırıldanıyordu.

-BURADAYIZ,  BURADAYIZ...

Neden sonra Malkin'i fark etti. Malkin,  Eichmann'a dokunacağını düşünerek ellerine ince eldivenler giymişti.
Arabalar   merkez üs konumundaki villanın garaj yoluna girdiler. Eichmann  gözlerine geçirilen siyah  bant yüzünden bir şey göremiyor kendisini tutan ajanların arasında tökezleyerek yürüyordu. Eve soktuklarında  Almanca olarak ağzını açmasını söylediler. İtaat etti. Ağzında bir zehir kapsülü taşıyıp taşımadığı kontrol edildi. Kendisini soymaya başladıklarında da ses etmedi. Sol kolunun altında kan gurubunun yazılı olduğu dövmeyi (bu SS subaylarının belirleyici özelliği idi) sildirmeye  çalışırken olan yara izini incelediler. Birden Almanca komutlar çınlamaya başladı.
-Şapka ölçün...
-Ayakkabı numaran...
-Doğum günün...
-Babanın adı...
-Annenin adı....
Eichmann bir robot gibi sorulara cevap vermekteydi.
-Parti kartı numaran...
-SS numaran...
-Çabuk söyle SS numaran kaç?
-45326 bir sayı daha  63752
-Adın?
-Rikardo Klement.
-Adın?
-Otto Heninger.
-Adıııın?
-A d o l f    E i c h m a n n.
Bir sessizlik oldu. Sessizliği yine Eichmann bozdu.
-Ben Adolf Eichmann'ım. İsrailliler'in elinde olduğumu biliyorum. Biraz İbranice de biliyorum. Varşova'da bir hahamdan öğrendim.
Kutsal kitaptan bazı ayetleri düzgün bir İbranice ile  okumaya başladı.
İsrailli çocuklar adama bakakaldılar.
18 Mayıs 1960 sabahı saat 11.00 de El-Al uçağı normal yolcuları ile havalanır. Roma'da üç sivil yolcu daha uçağa biner. Bir kaç saat sonra bu yolcular uçuş görevlilerinin yerlerini alır. Bunlar esasında Arjantin'e destek olarak gitmekte olan MOSSAD ajanlarıdır. 
19 Mayıs öğleden sonra El-Al Buenos Aires'e iner. Biraz sonra Ramsad ve pilotlarla  uçağın kalkış tarihi ve saati konusunda 20 Mayıs saat 24.00 olarak  mutabakata varırlar. 
20 Mayıs saat 21.00 de Eichmann yıkanmış tıraş olmuş ve üzerine El-Al personeli kıyafeti giydirilmiştir. Cebinde Yossef Bashan adında bir kimlik vardı ve makyajı o kadar iyi yapılmıştı ki oğlu görse tanımazdı. Doktor Eichmann'a uyutmayan fakat algılarını bulanıklaştıran bir iğne yapmıştı. Görüyor, duyabiliyor hatta yürüyebiliyordu. Ama konuşamıyor ve neler olduğunu anlayamıyordu.   El-Al üniformalı Ajan Aharoni direksiyona geçti. Yanına da bir ajan oturdu. Eichmann arkada başka bir ajanla doktorun arasında oturmaktaydı.
Bütün ajanlar arkalarındaki tüm  izleri yok edip farklı güzergahlardan havaalanına yöneldiler. Sahte evrak uzmanı Shalom Dany bir kahvede cesaretle mesleğini icra ediyor ve MOSSAD ajanlarının pasaport kontrollerinden kolay geçebilmesi için pulları mühürleri imzaları tamamlıyordu.
Eichmann'ı taşıyan araba arkasında yine El-Al üniformaları giymiş ajanlar dolu iki araba ile birlikte
Arjantin Hava Yolları bariyerine ulaştı. El-Al uçağı oraya park edilmişti.
Güvenlik elemanları öndeki arabayı durdurdular. Ajanlardan birisi ;
-Selam, El-Al dedi. Güvenlik adamı tanıdı. Üç gündür devamlı giriş çıkış yapmıştı.
Hiç şüphelenmeden bariyeri açtı. Arabalar  içeriye girdi. Körüğün önünde durdular. Hep beraber arabalardan indiler. Eichmann ortada kolunda iki ajan tarafından sürükleniyordu.  Diğer ajanlar etraflarında maskeleme yapıyorlardı. Nihayet hepsi uçağa bindiler. Uçak hareket eder ve çıkış kapısının önünde durur. Ramsad hava alanındaki bütün ajanların yanlarından geçerek işaret verir. Bütün MOSSAD ajanları çıkış kapısına yönelirler ve uçağa binerler. Pistte asırlar gibi geçen dakikalardan sonra nihayet uçak eve, İsrail'e doğru havalanır.
22 Mayıs sabahı erken saatlerde Lod havaalanına inerler. Ramsad derhal  Kudüs'e gider.
Ben Gurion'un emir subayı hemen  onu odaya alır. Ben Gurion şaşırır:
-Ne zaman geldin?
-İki saat evvel. Eichmann'ı da getirdim. İzninizle kendisini derhal polise teslim etmek istiyorum.
Ben Gurion sessiz kalır. Bazılarının dediği gibi ne zafer çığlıkları atar ne de hıçkıra hıçkıra ağlar.
-Elinizdekinin Eichmann olduğundan emin misin?
-Evet.
-Yine de onu şahsen tanıyan bir kaç şahit bul.
- ....
Ramsad Eichman'ı şahsen tanıyan iki kişi bulur. Yüzleştirme yapılır. Artık şüphe kalmamıştır.
O gün İsrail'li bir ulak Frankfurt'ta bir restorana deli gibi dalar ve derhal yemek yemekte olan Bauer'in yanına gelir.
-Herr Baurer, Eichmann elimizde, Ben Gurion her an Knesset'te bir açıklama yapabilir der.
Bauer'in önce elleri titremeye başlar. Sonra ağlamaya hatta hıçkırmaya başlar ve İsrail'linin  boynuna sarılır ve onu öpmeye başlar.
Aynı Gün saat 16.00 da Ben Gurion Knesset'te kürsüye çıkar.
-İsrail gizli servisi en büyük Nazi suçlularından bir tanesini, nihai çözüm adını verdiği ve 6 milyon Yahudi'nin öldürülmesiyle  sonuçlanan eylemlerden sorumlu Adolf Eichmann'ı  yakalayarak İsrail'e  getirdiğini bildirmek isterim. Adolf Eichmann yasalarımız uyarınca  yakında mahkemeye çıkartılacaktır.

Alkışlar, alkışlar,  tebrikler, sloganlar...
Arkada yorgun bir adam yavaş yavaş ayağa kalkar ve hasretini çektiği evine gitmek için yola çıkar.
Bu adam Mossad'ın efsanevi başkanı Isser Herrel'den başkası değildir.
Mahkeme sırasında Adolf Eichmann'a 500 bini çocuk olan 6 milyon Yahudi'nin öldürülmesinden sorumlu olması konusunda ne diyeceği sorulduğunda,
-Ama onlar Yahudi idiler diyecektir.
31 Mayıs 1962 de Adolf Eichmann idam edildi. Cesedi yakıldı. Külleri İsrail kara sularının dışında Akdeniz'e döküldü.
Aynı gün Zvi Malkin  ölüm döşeğindeki annesinin yanına gider. Ona sarılır ve kulağına
-Anne, Adolf Eichmann'ı yakaladım. Fruma'nın intikamını aldım. 
Yaşlı kadın önce tepki vermez. Sonra yavaşça oğlunun geniş omuzlarına sarılır ve:
-Ablanı unutmayacağını biliyordum der....

Bu haftalık da bu kadar sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım.

Hoşça kalın, sevgiyle kalın...

Aaron Baruch  (Ankaralı)

Kaynaklar : 
Michael Bar-Zohar / Nissim Mishal  / MOSSAD
Vikipedi Ansiklopedisi